Türkiye'deki 87 ilahiyat fakültesinin dekani, ABD Baskani Donald Trump'in Kudüs'ü "Israil'in baskenti" olarak tanimasina tepki göstermek amaciyla "Kudüs bildirisi" yayinladi.

ISTANBUL

Türkiye'deki 87 ilahiyat fakültesinin dekani, ABD Baskani Donald Trump'in Kudüs'ü "Israil'in baskenti" olarak tanima kararina tepkilerini dile getiren "Kudüs bildirisi" yayimladi.

Konuya iliskin yapilan yazili açiklamaya göre, ilahiyat fakültelerinin dekanlarinin imzalarinin yer aldigi bildiride, Allah'in yeryüzündeki ikinci mabedi olan Mescid-i Aksa'nin bulundugu Kudüs'ün, hem önceki Peygamberlerin teblig merkezi hem de Nebiler silsilesinin son temsilcisi olan Hazreti Muhammed'in Miracina basamaklik etmis bir sehir oldugu vurgulandi.

Mescid-i Aksa'nin Müslümanlarin ilk kiblegahi oldugu, Allah Rasulü'nün de buraninin Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi gibi ziyaret edilmesi ve burada namaz kilinmasini tesvik ettigine dikkat çekilen bildiride, sunlar kaydedildi:

"Hazreti Ömer devrinde fethedilen Kudüs, Selçuklu ve Osmanli dönemleri de dahil olmak üzere 13 asir Islam hakimiyetinde kalmistir. Bu sebeple sehir, Islam medeniyetinin göz bebegidir. Peygamberler sehri Kudüs, Müslümanlarin emanetindeyken insanligin ortak mirasi olan sevgi, hosgörü ve birlikte yasamanin merkezi olmustur. Ne yazik ki, Müslümanlarin emanetinden alindiktan sonra siddet, nefret ve zulümle anilir hale gelmistir."

"Dünyayi kaosa sürükleyecek provokatif bir adim"

Bildiride, Kudüs’ün bu noktaya gelmesinde Ortadogu'nun kaderine hükmeden ülkelerin baristan, haktan ve adaletten uzak müdahalelerinin büyük rol oynadigi belirterek, "Son olarak ABD'nin Kudüs'ü Israil'in sözde baskenti olarak tanimasi, ülkemizin de içinde bulundugu bölgeyi ve dünyayi kaosa sürükleyecek provokatif bir adimdir. Filistin'i isgal ederek milyonlarca insani yillardir yersiz, yurtsuz birakan, isgal ettigi topraklarda Müslümaniyla Hristiyaniyla halklari kendi yurtlarinda yabanci durumuna düsüren, sistematik baski ve zulmün temsilcisi haline gelen Israil yönetiminin bu yaptiklari yetmezmis gibi, ABD’nin Kudüs'ü bu isgalci siyonist devletin baskenti olarak tanimasi kesinlikle kabul edilemez." ifadelerine yer verildi.

"Ortadogu barisinin yolu Kudüs'ten geçer"

Uluslararasi hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararlari hiçe sayilarak alinan bu kararin, Kudüs’ün isgalini mesrulastirmak ve sehrin statüsünü degistirmek anlamina geldigine vurgu yapilan bildiride, "Hukuk ihlali tasiyan bu karar diger dinlerin de sehre atfettikleri kutsiyeti hiçe saymaktadir. Unutulmamalidir ki, dünya barisinin yolu Ortadogu’dan, Ortadogu barisinin yolu ise Kudüs’ten geçer. Kudüs’e baris ancak toplumsal vicdan, adalet, esitlik ve hosgörüyle gelecektir. Kudüs özgür degilse, dünya tutsaktir." degerlendirmesi yapildi.

Muhabir: Murat Paksoy