Haber

29.11.2016 10:36:58

Irkçilik Avrupa’da bir virüs gibi yayiliyor

 

Uludag Üniversitesi (UÜ) Uluslararasi Iliskiler Bölümü tarafindan bu yil 8.si gerçeklestirilen Uluslararasi Iliskiler Kongresi’nde Avrupa Birligi’nin ve Ortadogu’nun gelecegi tartisildi. Kongrenin açilis oturumuna katilan Basbakanlik Dis Iliskiler Baskani Dr. Gürsel Dönmez, Avrupa Birligi ülkelerinde sag görüslü siyaset anlayisinin her geçen gün daha fazla kendisini göstermeye basladigini belirterek; “Bu siyaset anlayisi ile birlikte Avrupa Birligi içerisinde irkçilik her geçen gün bir virüs gibi yayilmaya devam ediyor” dedi.

Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçeklestirilen ve Doç. Dr. Ferhat Pirinççi’nin baskanlik ettigi açilis oturuma Basbakanlik Dis Iliskiler Baskani Dr. Gürsel Dönmez, Disisleri Bakanligi Diplomasi Akademisi Baskani Doç. Dr. Mesut Özcan, ORSAM Baskani Doç. Dr. Saban Kardas ve IRAM Baskan Yardimcisi Dr. Hakki Uygur konusmaci olarak katildi. Oturumu UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Bursa Büyüksehir Belediye Baskan Vekili Abdülkadir Karlik, protokol üyeleri, akademisyenler ve çok sayida ögrenci takip etti.

IRKÇILIK BIR VIRÜS GIBI AB’DE YAYILIYOR

Kongrenin açilis oturumunda konusan Basbakanlik Dis Iliskiler Baskani Dr. Gürsel Dönmez, Türkiye’nin 15 Temmuz sürecinde karsi karsiya kaldigi krizin çok daha üst seviyelerdeki bir örneginin küresel düzende görünmeye devam ettigini söyledi. Bu krizin ABD, AB, Rusya ve Çin denkleminde takip edilmesi gerektiginin altini çizen Dr. Gürsel Dönmez: “Modern zamanlarda ortaya çikan ulus devletlerinin ve bunlarin türevi olarak ortaya çikan küresel ve bölgesel sistemlerin bir kriz içerisinde oldugunu görüyoruz. Milletlerin iliskilerinde bu sistemlerin çok da çözüm olamadiklarini görüyoruz. Insanlarin dertlerine derman olamiyorlar. Ötekilestirme kavrami üzerine bir sistem gelistirdiklerini görüyoruz. Ötekinin olmadigi yerde bir öteki olusturma gayretine girdiklerini görüyoruz. Avrupa Birligi’nde irkçilik ciddi bir virüs gibi yayiliyor. Avrupa Birligi içerisinde Avrupa Birligi’ne karsi olan düsünce yapilarinin yönetimlere geleceklerini görebiliyoruz. Iste bu yönetimlerin de birlik içerisinde domino etkisi olusturacagini söyleyebiliriz” dedi.

ORTADOGU’DA ÇÖKMÜS DEVLET YAPILARI ILE KARSI KARSIYAYIZ

Disisleri Bakanligi Diplomasi Akademisi Baskani Doç. Dr. Mesut Özcan ise 2015 yilinda Avrupa Birligi içerisinde Suriye ve Irak’tan gelen mültecilerle birlikte irkçiligin ciddi bir artis gösterdigini vurguladi. 2017 yilinda AB üyesi ülkelerin bazilarinda seçimler yapilacagina isaret eden Doç. Dr. Mesut Özcan, “Seçim yapilacak ülkelerde ciddi anlamda sag anlayisa sahip fikirlerin iktidara gelebilecegini öngörüyoruz. Bu fikre sahip olan iktidarlarin da önümüzdeki dönemde Avrupa Birligi’ni ciddi sekilde sorgulayan bir anlayisla hareket edeceklerini düsünüyoruz. Ortadogu’da ise çökmüs devlet yapilari ile karsi karsiyayiz. Burada devletler degil, devlet disi aktörler kendilerini daha fazla gösteriyorlar. Bunun da bölgede yeni parçalanmalari meydana getirecegini görüyoruz. Rusya’da yasanan gelismeleri de ele aldigimizda bölgede ciddi bir güvenlik zaafinin oldugunu söyleyebiliriz. Genel anlamda dünya genelinde iktisadi ve güvenlik sorunlarinin hâkim oldugunu görüyoruz. Türkiye’de elbette bu gelismelerden izole bir hayat sürmüyor. Dünya genelinde yasanan bu sorunlar ülkemizi de etkiliyor” diye konustu.

TÜRKIYE’NIN BÖLGEDEKI PERFORMANSI GELECEKTEKI ROLÜNÜ BELIRLEYECEK

Kongrede konusan ORSAM (Ortadogu Stratejik Arastirmalar Merkezi) Baskani Doç. Dr. Saban Kardas da Ortadogu’da yasanan gelismelere bakildiginda 2017 yilinda bölgesel düzeydeki kirilmalarin devam edecegini söyledi. Bölgede bir geçis sisteminin devam ettigini aktaran Doç. Dr. Saban Kardas; “Eski düzenin ve eski sistemlerin bölgede artik kirilma noktasina geldigini ve yeniye dogru artik bir evrilmenin oldugunu görüyoruz. Fakat görülen isaretler yeni bölgesel düzenin temel kurallarinin tam olarak ortaya çikmadigini görüyoruz. Bu ortamin olusmamasinin da bölgede yasanan kaosun bir süre daha devam edecegini gösteriyor. Özellikle dis politika analizi açisindan Türkiye gibi bölgede kendisine tarihsel bir sahiplik hisseden ülkelerin yasanan bu riskleri yönetme zorunlulugu hissetmesine yol açiyor. Bundan sonraki dönemde Türkiye’nin nasil bir aktör olacagi da bu sinavdaki performansina göre belirlenecek. Ortadogu’da sinirlar artik giderek fonksiyonunu yitiriyor. Devlet otoritesi disinda devlet disi aktörlerin sinirlari yöneten ve asan birimler oldugunu görüyoruz. Bölgede ayrica sinirlarin degisme ihtimali de karsimiza çikiyor. Bu ihtimal de ciddi sekilde tartisilir hale geldi” seklinde konustu.

IRAN, ULUSLARARASI SISTEMDE BIR KIRILMA YASANDIGINI FARK ETTI

IRAM (Iran Arastirmalari Merkezi) Baskan Yardimcisi Dr. Hakki Uygur kongrede yaptigi konusmasinda Iran’in 1979 devriminden sonra sürekli tehdit altinda yasayan bir ülke olduguna dikkati çekti. Ülkede çok siki tehdit önlemleri aldiginin altini çizen Dr. Hakki Uygur, Iran’in bu konuda da hakli sebepleri oldugunu belirtti. Ülkede devrimci ve ayrilikçi hareketlerin örgütlendigine isaret eden Uygur; “Iran, 37 yildir tehdit algilarini iç ve dis siyasetinde de gündemde tutan ve bu yönde politikalar uygulayan bir ülke. Arap bahari aslinda hepsinin bir miladi olarak görülebilir. Ancak Irak’in ABD tarafindan isgal edilmesinin ardindan Iran’in hassasiyeti daha fazla artti. Maliki döneminde ise katlanarak devam etti. Iran, Arap baharini önce kendisi için ciddi bir tehdit olarak algiladi. Suriye’ye yapilan müdahaleyi de kendisine gelecek bir müdahalenin ön hazirligi olarak gördü. Iran, uluslararasi sistemde bir kirilma yasadigini fark etti. Artik geleneksel tutumlarin çok fazla bir getirisi olmayacagini gördü. Özellikle Arap baharini içeride çok ciddi bir propaganda olarak kullandi ve bölge halki tarafindan bölgenin kurtaricisi olarak görüldü. Bu dönemden sonra Türkiye ve Iran arasindaki köprülerin tamamen atildigini düsünmüyorum. Yapilacak ortak çalismalar için halen bir zeminin olusturulabilecegi inancindayim” dedi.



Bilgi

Okunma Sayısı: 3477
Eklenme Tarihi: 29.11.2016 10:36:58
Güncelleme Tarihi: -

Paylaş